10 Mart 2025 18:13
/
Güncelleme: 18:20

ESÇEVDER’den İklim Kanunu teklifine tepki: Liberal, piyasacı çevreciliğin parlak bir örneği

Eskişehir – Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği (ESÇEVDER), 20 Şubat tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunulan İklim Kanunu yasa teklifinin hiçbir eleştirinin dikkate alınmaksızın komisyonda kabul edilmesine karşı basın açıklaması yaptı.

Basın açıklamasını okuyan Av. Özgür Özlem Öngel, “Doğayı ve doğal kaynakları alelade hammadde olarak kabul eden, bu kaynakları insanlığın ihtiyaçları doğrultusunda değil sermayedarların kâr marjına göre tüketen bu ekonomik sosyal düzenin tüm çevresel sorunların baş sorumlusu olduğunu düşünüyoruz. İklim Kanunu teklifi de maalesef bu genel düzenin bir parçası olacak şekilde, iş dünyası ve sermayenin çıkarları doğrultusunda, onların bu alanda yapacakları yatırımlar ve böylece kurulacak emisyon ticareti ve karbon piyasasından para kazanmalarını öngören, neoliberal politikalara dayalı, küreselleşme ve pazar ekonomisinin işleyişini kolaylaştırmayı hedefleyen bir kanun teklifidir” dedi.

"Net politikalar içermiyor"

Kanun teklifinin teknik olarak da yetersiz olduğunun altını çizen Öngel; “Özellikle mutlak emisyon azaltım hedefine ulaşmak için fosil yakıtlardan çıkılması, kömürün zaman içinde aşamayla terk edilmesi gibi iklim değişikliğinin önüne geçmekte en temel gerekliliklerin hangi yollarla ve nasıl bir programla hayata geçirilmesinin planlandığı belirsizdir. Teklif, sıfır emisyon hedefine nasıl ve hangi yollarla ulaşılacağına, fosil yakıtların kullanımının nasıl terk edileceğine, elektrik üretiminde kömür kullanımına hangi yöntemlerle son verileceğine, endüstriyle üretimde kömürsüz elektrifikasyonun nasıl sağlanacağına dair net politikalar içermemektedir” diye belirtti.

Öngel, Sıfır emisyon ve fosil yakıtların terk edilmesine dair bir programın ortaya koyulmamasının yanında, fosil yakıtlı sistemler ve onlarla bağlantılı alt sistemler, sektörler ya da alt sektörlerde çalışanların yeni düzene uyum göstermesini kapsayan adil geçişin nasıl sağlanacağının konu dahi edilmediğini ve bu geçişin sosyo ekonomik maliyetinin emekçilerin sırtına yükleneceğini belirtti.

“Temiz bir doğadan eşit faydalanmak, temel bir insan hakkıdır” 

Son olarak Öngel, “Kapitalist dünyada iklim politikaları doğayı ve toplumu değil, ticareti ve sermaye karını korumak üzerine inşa edilmektedir. İnsanların temiz ve sağlıklı bir doğadan eşit faydalanmaları ülküsü yerine küçük bir sermaye sınıfının ticari karını koyan kanun gerçek bir iklim kanunu değildir. 

Sadece iklim değişikliği değil, tüm çevresel sorunların çözümünde korunmaya çalışılan ticaret ve ticari kâr değil doğanın ve toplumun geleceği olmalıdır. Kömür ve fosil yakıt kullanımının terk edilmesi için net bir plan ortaya koyulmalı, bu sürecin ortaya çıkaracağı sosyo ekonomik maliyet bunca yıldır bu kaynaklarla zenginleşenler arasında adil bir şekilde paylaştırılmalıdır. Tüm bu süreçte halk sağlığı güvence altına alınmalı, tüm ekolojik suçlara karşı yaptırımlar ağırlaştırılmalıdır. Yaşanabilir temiz bir doğadan eşit faydalanmak, temel bir insan hakkıdır. Bu eşitlik gözetilmeden atılan hiçbir adım, yürürlüğe konulan hiçbir kanun çevreci değildir.” diyerek sözlerini sonlandırdı. (Evrensel)

Evrensel'i Takip Et